English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeye) klavye aracılığıyla yazmak/girmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir sisteme/ağa) erişmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeyle) bağlantı kurmak |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeyi) anlamak |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeyi) fark etmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeye) dokunmak |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şey) hakkında bilgi vermek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir şeyden) haberdar etmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir yere) anahtarla girmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir yere) kilidi açıp girmek |
Phrasals | key into (something) v. | (bir yere) girmesini/geçişini sağlamak |
Phrasals | key into (something) v. | (bir yere) giriş izni sağlamak |